Anız yakılmasıyla ilgili 4 STK’dan ortak açıklama
Keşan’da çeltik hasadının ardından yasak olmasına rağmen anız yakılmasına tepki gösteren Keşan Kent Konseyi, TEMA Vakfı Keşan Temsilciliği, Temiz Keşan Derneği ve Keşan Sokak Hayvanları Koruma Derneği (KE-HAYKO) tarafından ortak basın açıklaması yapıldı.
23/10/2025 18:00 | Son Güncelleme : 24/10/2025 18:06 | Okunma Sayısı : 1848 | admin
Anız yakmanın suç olduğu, doğaya, insana ve geleceğe zarar verdiğinin belirtildiği açıklamada, “Defalarca söyledik, defalarca uyardık. Artık bu çağrımızı yalnızca bir uyarı olarak değil, bir çağrı, bir vicdan sesi olarak yineliyoruz, anız yakmak suçtur. Son haftalarda bölgemizin farklı noktalarında çıkan anız yangınları, sadece birkaç tarlayı değil, doğayı, insan sağlığını ve yaşamı tehdit eder hale gelmiştir. İpsala’da, Esetçe’de ve çevre köylerde yaşanan yangınlar sonucu yollar kapanmış, görüş mesafesi azalmış, trafik kazaları meydana gelmiş, duman kokusu günlerce bölgemizi kaplamıştır. Bu yangınlar yalnızca ürünleri değil, toprağın altındaki canlı ekosistemi, yaban hayatını ve havayı da yok etmektedir. Oysa toprağın bereketi ateşle değil, emekle ve bilinçle korunur. Toprak bizim üretim gücümüz, yaşam kaynağımızdır. Anız yakmak toprağın içinde yaşayan milyonlarca mikroorganizmayı, solucanı, arıyı, böceği öldürür. Bu canlılar yok olduğunda toprak verimini kaybeder, erozyon artar, organik madde azalır ve yıllarca sürecek bir çoraklaşma başlar. Bir tarlayı kısa yoldan temizlemek için yakılan bir kıvılcım, bazen ormanlara sıçrar, evleri kül eder, hayvanların yaşamını ve insanların sağlığını tehdit eder. Bu durum artık yalnızca çiftçilerin değil, hepimizin ortak sorunudur. Bizler, bölgenin duyarlı kurumları olarak bütün kurum ve vatandaşlarımızı sağduyulu davranmaya, doğayı koruma bilinciyle hareket etmeye çağırıyoruz. Anız yakmak bir alışkanlık değil, bilinçsizliktir. Bu bilinci dönüştürmek, hepimizin ortak sorumluluğudur. Başta Çeltik Üreticileri Birliği, Keşan ve İpsala Kaymakamlıkları, yerel yönetimler, sağlık kurumları, ziraat odaları ve tüm çiftçi örgütleri bu konuda acil, etkin ve kalıcı önlemler almalıdır. Denetimler artırılmalı, cezai yaptırımlar uygulanmalı, üreticiler alternatif anız işleme yöntemleri (sürme, malçlama, toprak karıştırma) hakkında bilgilendirilmelidir. Çiftçimizin emeği, toprağımızın bereketi, çocuklarımızın geleceği bu bilinçle korunabilir. Haftalar önce ilgili kurumlara sunduğumuz dilekçelerde de belirttiğimiz üzere, anız yakmak yalnızca bir çevre sorunu değil, Türk Ceza Kanunu ve Çevre Kanunu’na göre açıkça suçtur. Bu eylemi gerçekleştiren kişiler hakkında hem idari para cezası, hem de adli işlem uygulanmaktadır. 2872 Sayılı Çevre Kanunu’nun 20. maddesi uyarınca, ‘Anız yakmak suretiyle çevreye zarar veren kişilere idari para cezası verilir; fiil suç teşkil ediyorsa ayrıca adli işlem yapılır’” denildi.
DOĞANIN SESİ OLMAYI SÜRDÜRECEĞİZ
Açıklamada, son haftalarda bölgenin farklı noktalarında çıkan anız yangınlarının sadece birkaç tarlayı değil, doğayı, insan sağlığını ve yaşamı tehdit eder hale geldiği ifade edilerek, “Biz, doğanın sesi olmayı sürdüreceğiz. Yakılan her anız, çocuklarımızın geleceğinden çalınan bir nefes, toprağın kalbine saplanan bir bıçaktır. Artık susmayacağız; çünkü doğa sustuğunda biz de nefessiz kalırız. Gelin, hep birlikte bu tabiat felaketine dur diyelim. Toprağı yakarak değil, yaşatarak üretelim. Yeşeren her filiz, bilinçli her davranış, geleceğe atılmış bir umuttur. Doğayı korumak, yalnızca çevrecilik değil, insan olmanın sorumluluğudur. Defalarca söyledik, defalarca uyardık. Artık bu çağrımızı yalnızca bir uyarı olarak değil, bir çağrı, bir vicdan sesi olarak yineliyoruz, anız yakmak suçtur. Son haftalarda bölgemizin farklı noktalarında çıkan anız yangınları, sadece birkaç tarlayı değil, doğayı, insan sağlığını ve yaşamı tehdit eder hale gelmiştir. İpsala’da, Esetçe’de ve çevre köylerde yaşanan yangınlar sonucu yollar kapanmış, görüş mesafesi azalmış, trafik kazaları meydana gelmiş, duman kokusu günlerce bölgemizi kaplamıştır. Bu yangınlar yalnızca ürünleri değil, toprağın altındaki canlı ekosistemi, yaban hayatını ve havayı da yok etmektedir. Oysa toprağın bereketi ateşle değil, emekle ve bilinçle korunur. Toprak bizim üretim gücümüz, yaşam kaynağımızdır. Anız yakmak toprağın içinde yaşayan milyonlarca mikroorganizmayı, solucanı, arıyı, böceği öldürür. Bu canlılar yok olduğunda toprak verimini kaybeder, erozyon artar, organik madde azalır ve yıllarca sürecek bir çoraklaşma başlar. Bir tarlayı kısa yoldan temizlemek için yakılan bir kıvılcım, bazen ormanlara sıçrar, evleri kül eder, hayvanların yaşamını ve insanların sağlığını tehdit eder. Bu durum artık yalnızca çiftçilerin değil, hepimizin ortak sorunudur. Bizler, bölgenin duyarlı kurumları olarak bütün kurum ve vatandaşlarımızı sağduyulu davranmaya, doğayı koruma bilinciyle hareket etmeye çağırıyoruz. Anız yakmak bir alışkanlık değil, bilinçsizliktir. Bu bilinci dönüştürmek, hepimizin ortak sorumluluğudur. Başta Çeltik Üreticileri Birliği, Keşan ve İpsala Kaymakamlıkları, yerel yönetimler, sağlık kurumları, ziraat odaları ve tüm çiftçi örgütleri, bu konuda acil, etkin ve kalıcı önlemler almalıdır. Denetimler artırılmalı, cezai yaptırımlar uygulanmalı, üreticiler alternatif anız işleme yöntemleri (sürme, malçlama, toprak karıştırma) hakkında bilgilendirilmelidir. Çiftçimizin emeği, toprağımızın bereketi, çocuklarımızın geleceği bu bilinçle korunabilir. Haftalar önce ilgili kurumlara sunduğumuz dilekçelerde de belirttiğimiz üzere, anız yakmak yalnızca bir çevre sorunu değil, Türk Ceza Kanunu ve Çevre Kanunu’na göre açıkça suçtur. Bu eylemi gerçekleştiren kişiler hakkında hem idari para cezası, hem de adli işlem uygulanmaktadır. 2872 Sayılı Çevre Kanunu’nun 20’nci maddesi uyarınca ‘Anız yakmak suretiyle çevreye zarar veren kişilere idari para cezası verilir; fiil suç teşkil ediyorsa ayrıca adli işlem yapılır’ Biz, doğanın sesi olmayı sürdüreceğiz. Yakılan her anız, çocuklarımızın geleceğinden çalınan bir nefes, toprağın kalbine saplanan bir bıçaktır. Artık susmayacağız; çünkü doğa sustuğunda biz de nefessiz kalırız. Gelin, hep birlikte bu tabiat felaketine ‘dur’ diyelim. Toprağı yakarak değil, yaşatarak üretelim. Yeşeren her filiz, bilinçli her davranış, geleceğe atılmış bir umuttur. Doğayı korumak, yalnızca çevrecilik değil, insan olmanın sorumluluğudur” ifadeleri kullanıldı.
Bunlar da ilginizi çekebilir
Keşan Meslek Yüksekokulu’ndan patent başarısı
Trakya Üniversitesi Keşan Meslek Yüksekokulu Motorlu Araçlar ve Ulaştırma Teknolojileri Bölümü Yenilenebilir Enerji Teknikerliği Programı öğretim elemanı Öğr. Gör. Dr. Mehmet Ceviz’in yürütücülüğünü üstlendiği “Gaz Çıkış Ayar Pensesi” başlıklı buluş, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından patent belgesi ile tescillendi.
3 saat önceAnız yakılmasıyla ilgili 4 STK’dan ortak açıklama
Keşan’da çeltik hasadının ardından yasak olmasına rağmen anız yakılmasına tepki gösteren Keşan Kent Konseyi, TEMA Vakfı Keşan Temsilciliği, Temiz Keşan Derneği ve Keşan Sokak Hayvanları Koruma Derneği (KE-HAYKO) tarafından ortak basın açıklaması yapıldı.
1 gün önceYasak olmasına rağmen yakılan anızlar, Keşan’ı duman altında bıraktı
(ÖZEL HABER)-Keşan’da çeltik hasadının ardından yasak olmasına rağmen yakılan anızlar nedeniyle ilçe duman altında kaldı. Keşan Doğa, Çevre ve Kültür Derneği (DOÇEK) Başkanı Hakan Eşme, “Keşan doğalgazla birlikte temiz havaya kavuştu derken, hasat sezonunda anızların yakılmasıyla birlikte insan sağlığına zararlı bir durum oluştu. Yasak olduğu halde anızlar yakılıyor ve bunun için yetkililerden bir önlem almalarını istiyoruz” dedi.
1 gün önce

-i6729309c3a498.jpg)
-i67292fcab6788.jpg)