CHP’li İl Genel Meclisi üyelerinden, Aksal ve AK Partili üyelere yanıt

Açıklamada, geçen hafta Keşan–Enez yolunda meydana gelen elim trafik kazasında üç vatandaşın hayatını kaybettiği hatırlatılarak, “Öncelikle hayatını kaybeden yurttaşlarımıza bir kez dağa Allah’tan rahmet, yakınlarına ve tüm halkımıza başsağlığı diliyoruz. Bu acı olay, yıllardır çözümsüz bırakılan, ötelendikçe daha da büyüyen sorunların ne kadar hayati olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Biz Cumhuriyet Halk Partisi Meclis Üyeleri olarak, bu faciaya dikkat çekmek, bir daha benzer acılar yaşamamak için acilen alınması gereken önlemleri vurguladığımız bir açıklama yaptık. Ne yazık ki AK Parti Meclis Üyelerinden gelen yanıt; siyasi hamaset, suçlama ve gerçekle ilgisi olmayan ifadelerle dolu olup, acımızı derinleştirmekten başka bir işe yaramamıştır. Acı üzerinden siyaset yapmakla suçlanıyoruz! AK Parti’nin temsilcileri, yıllardır çözemedikleri sorunlar konuşulmasın diye bizi ‘acı üzerinden siyaset yapmakla’ itham ediyor. Oysa biz, iktidarın eksikliklerini dile getirince rahatsız olan bir anlayışla karşı karşıyayız. Bugüne kadar ‘Yol yaptık, köprü yaptık, tünel yaptık!’ diye övünüyorsunuz. Sanki bu yollar milletin vergileriyle değil de kendi cebinizden yapılmış gibi davranıyorsunuz. Fakat bu projeler için harcanan milyarlar, ihalelerin kimlere gittiği, döviz üzerinden verilen geçiş garantileri hakkında tek kelime etmiyorsunuz. Bugün Türkiye’de devlet hastanesinden randevu almak bile aylar sürüyor. Çocuklarımız üniversiteyi bitiriyor ama iş bulamıyor. Çiftçilerimiz mazot ve gübre fiyatlarına yetişemiyor, esnaf kepenk indiriyor, sanayi küçülüyor. Siz ise “Ama yol var, köprü var” diyerek bu milletin avunmasını bekliyorsunuz. Geçsek de geçmesek de dolar ve avro ile ödediğimiz köprülerin, yolların bedelini vatandaşın sırtına yüklediniz. Vatandaşın cebi boşaldı, müteahhitlerin kasası doldu. Soruyoruz: Bir ülke yalnızca betonla mı kalkınır? Çocuklarımıza yol ve köprüyle mi gelecek kuracağız? Üretim yok, bilim yok, tarım yok, sanayi yok… Ama köprü var, ne güzel! Biz; gençlerin iş bulduğu, çiftçilerin toprağını terk etmediği, çocukların yatağa aç girmediği, adaletin işlediği bir Türkiye istiyoruz. Yol, köprü elbette yapılsın; ama milletin sırtına döviz yükü bindirerek değil. Bu nedenle Hükümetin asli görevlerini bize marifetmiş gibi sunmayın!” denildi.

KENDİ TARİHLERİNDEKİ KARA SAYFALARI UNUTTURMAYA ÇALIŞIYORLAR

AK Parti’nin, CHP’li belediyelerin hırsızlıkla suçlandığı ifade edilen açıklamada, “AK Parti yetkilileri, CHP’li belediyelere kara çalmak için fırsat kollarken kendi tarihlerindeki kara sayfaları unutturmaya çalışıyorlar. 17-25 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonlarını hatırlatalım: Dört bakanın adının karıştığı bu dosyalarda, dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın ‘Dosyamdaki tapeler doğrudur. Ne yaptıysam Başbakan’ın bilgisi dahilinde yaptım’ sözlerini millet unutmadı. Rıza Zarrab, Halk Bankası davaları, yüzlerce milyon dolarlık usulsüzlük iddiaları, hepsi arşivlerde duruyor. Kamu İhale Kanunu’nu 23 yılda 200 kez değiştirerek ihalelerde şeffaflığı ortadan kaldırdınız. Avrupa Birliği raporları ve Sayıştay raporları açık: Türkiye’de kamu ihalelerinde adil rekabet yok! Görevden aldığınız belediye başkanlarının neden alındığını hâlâ açıklayamadınız. Bülent Arınç, Melih Gökçek için ‘Ankara’yı parsel parsel sattı’ dedi; ama hesabını soran olmadı. Mansur Yavaş’ın Gökçek hakkında savcılığa teslim ettiği 100’e yakın dosya ise hâlâ rafta bekletildiği gibi, ifade vermeye bile çağrılmadı. Fransızların dediği gibi: ‘Hırsıza hırsız olduğunu unutturursan, sana ahlak dersi vermeye kalkar’ Durum tam da budur” ifadeleri kullanıldı.

KÖY YOLLARI KİMİN PARASIYLA YAPILIYOR?

Açıklama, şöyle devam etti: “Köy yollarını öve öve bitiremiyorsunuz. O yollar sizin babanızın çiftliğinden değil, milletin vergileriyle yapılıyor! Ama ne yazık ki sizin yanlış politikalarınız yüzünden köyler boşaldı, nüfus yaşlandı, hayvan varlığı azaldı. Tarımı bitirdiniz, çiftçi yüksek maliyetler altında ezilirken ürününü değerine satamıyor.  Sayın Fatma Aksal’a açık çağrımızdır: Hizmet aşkıyla yanıp tutuştuğunuzu söylüyorsunuz. Ancak görüyoruz ki, devlet protokolü yanınızda olmadan halkın arasına çıkmakta pek cesaret gösteremiyorsunuz. Bakınız; Saros’a kıyısı olan Sazlıdere, Gökçetepe, Mecidiye, Erikli, Yayla ve Danişment sahillerimizde koruma amaçlı imar planı hazırlanmasına dair 2019 yılında alınan karar, üzerinden tam beş yıl geçmesine rağmen hâlâ sonuçlandırılamamıştır. Bu süre zarfında bölgede yaşayan vatandaşlarımızın ve mülk sahiplerinin yaşadığı mağduriyet artık tahammül sınırlarını aşmıştır. İmar planlarının onaylanmaması; hem bölgenin planlı gelişimini engellemiş hem de insanlarımızın mülkiyet haklarını fiilen kullanamaz hale getirmiştir. Ekonomik kayıplar bir yana, bu durum halkımızın devlete olan güvenini de derinden sarsmıştır. Beş yıl, sıradan bir bürokratik sürecin çözülmesi için bile uzun bir süre değil midir? Belediyemizin tüm işlemleri eksiksiz tamamlanmışken, bakanlığın bu planları sürüncemede bırakması ne halkımıza ne de kamu vicdanına anlatılabilir. Milletvekilimizden beklediğimiz, bir an önce bu meseleye sahip çıkması ve imar planlarının onaylanarak vatandaşlarımızın yıllardır gasp edilmiş haklarının teslim edilmesidir. Ayrıca Mecidiye gibi Saros’un gözbebeği köylerimizde yaz aylarında nüfus 20-25 binlere kadar çıkmakta, ancak hâlâ kanalizasyon altyapısı bulunmamaktadır. Bazı köy yollarımız perişan, cep telefonları çekmemektedir. Vatandaşlarımız sizi aramak istemişler, ancak telefon hatları çekmediği için ulaşamamışlardır. Bölge halkı sorunlarının çözülmesini, yıllardır beklediği hizmetlerin bir an önce hayata geçirilmesini talep etmektedir. Biz de bu taleplerin takipçisi olacağımızı bir kez daha açıkça ifade ediyoruz. Biz CHP Meclis Üyeleri olarak defalarca çevre, sağlık, altyapı için önerge verdik. Buradan Sayın Fatma Aksal’a sesleniyoruz: Mecidiye’nin kanalizasyon sorununu önümüzdeki yıl hükümet yatırım programına alın, bu ayıptan kurtulalım!”